top of page

 

Güneş benliğimizin gelişimi için gerekli bileşenleri ifade eder. Mutluluk ve gerçek huzura ulaşmak, kendimizi gerçekleştirmek için ihtiyacımız olan kaynakları ve yeteneklerimizi içerir. Yaşamımızı anlamlı kılacak, ruhumuzu doyuracak benlik gelişimimizin yönünü ve içeriğini belirler.

Güneş burcumuzu olumlu ifade ettiğimizde, kendimizle ilgili net ve açık tanımlarımız vardır. Benlik algımız gelişmiş ve güçlüdür. Yaşam yolumuzu rahatlıkla bulur, nasıl saygı göreceğimizi biliriz. Kendimizden ve yaptıklarımızdan gurur duyarız.  Sahip olduğumuz potansiyellerin farkındayızdır ve onları cesaretle, cömertçe hayata sunmaya hazırız demektir. Bu konularda özgüvenimiz gelişmiştir.

Güneş burcumuzun olumsuz ifadesi, mutsuzluğumuzun ve doyumsuzluğumuzun temel kaynaklarından biridir. Bu olumsuz ifade, aynı zamanda gölge kişiliğimizin de en önemli bilişenlerinden birini oluşturur. Güneşin bulunduğu burcun ve evin pozitif değerlerinin geliştirilememesi veya ifade edilememesi benlik algısının bulanıklaşmasına, öz güvenimizi yitirmemize, kibir geliştirmeye veya saygı ihtiyacımızın tatmin edilmemesine sebep olur. Böyle olunca da potansiyellerimizi doğru kanallara akıtamaz, kendimizi gerçekleştiremez ve mutluluğu yanlış yerde arar dururuz. Ya gerçek benliğimizi ortaya sermekten korkar ya da abartılı bir ego geliştiririz.

Psikolojik açıdan olduğu gibi astrolojik açıdan da ego kötü bir şey değildir. Önemli olan sağlıklı, güçlü yön duygusu olan, nereye nasıl gidebileceğini bilen, özsaygısı gelişmiş, alçak gönüllü, cömert ve koruyucu bir egoya sahip olmaktır. Güneş olmadan Dünya nasıl olmazsa, egomuz olmadan da, bu dünyadaki kendimiz olamayız. Ego, yer ve gök arasındaki dünyevi yaşantımızın en büyük deneyim alanıdır. Gerçek ruhsal öğretiler egodan vaz geçmek ya da egoyu bırakmak yerine öncelikle nasıl bir egoya sahip olmamız gerektiğini bize söylerler. Öğretiler bize şefkat ve merhamet dolu olun derlerken bile, egomuza ait bir özellikten söz ediyorlardır. Ama hangi ego? Tabi ki ruhun ışığını dışarıya yansıtan bir ego. Kim olduğumuzu bilmek kadar, bu olduğumuz kişiyi dışa yansıtmak da çok değerlidir. Bu yansıtma bizim irademize, cesaretimize, özsaygımıza ve yaşam arzumuza bağlıdır. İşte biz, her şeyden önce, Güneşten olduğumuz kişiyi dışa yansıtma gücünü ve iradesini alırız. Ve biz kimiz? Sorusunun muhatabı yalnızca Güneş değildir. Psişemizi tüm psikolojik kompartımanlarımız belirler. Güneş ise bu kişinin kendini, cömertçe mi, yoksa çekinerek mi; gururla mı, yoksa korkarak mı; yarattıklarıyla mı, yoksa sahip olduklarıyla mı; gösterişle mi, yoksa mütevazılıkle mi; yani hangi değerleri önemseyerek ve öne çıkararak ifade ettiğini anlatır. Bu anlamda Güneş’in en temel görevi ruhumuzun ışığını dışarıya çıkarmamızı sağlamaktır. Güneş’in bulunduğu burç, kişiliğimizin en önemli parçasını oluşturur ve bu parçamızı parlatıp göz önüne çıkarttıkça kendimizi güçlü, gururlu ve saygıdeğer hissederiz. Bu yaşamda ki en büyük deneyimimiz de bu burcun en yüksek ifadesine ulaşmak, bu burcun arketipler aracılığı ile dokularımıza işlediği yetenekleri geliştirmek ve bunları saygıdeğer yollarla yaşama katmaktır. Mesela Güneş burcunuz Balık ise, yüksek ruhsal yeteneklerinizi spiritüel bir despot olarak da kullanabilirsiniz, şefkat ve merhametle, insanlara kalpten yardım ederek de. İçinizdeki despotu çıkartmak isterseniz Güneş onu aydınlatır. Sanatçıyı göstermek isterseniz, Güneş ışığını sanatçıya çevirir. Güneş’in bulunduğu burç potansiyellerimizi ve eğilimlerimizi belirler. Ancak, Güneş şu kuralı bize dayatır. Doyumlu bir yaşam sürmek istiyorsan eğer, Güneş’in bulunduğu burcun yeteneklerini keşfetmek, geliştirmek ve onur içeren bir alçak gönüllülükle dışa yansıtmalısın. Yani kendimizi gerçekleştirerek ve ancak böylece kendimizi tam, bütün ve yeterli hissederek yaşamda saygıdeğer bir yer edinebileceğimizi söyler. Güneş’in en büyük yardımcısı transit ve progress gezegenlerdir. Onlar ve özellikle Satürn ve Jüpiter, yaşamın önemli dönemlerinde, bizlere farkındalık, büyüme ve gelişme fırsatları sunarlar. Bu nedenle kişiliğimiz son derece dinamiktir ve yaşam ilerledikçe de Satürn ya da Jüpiter gibi gezegenlerin etkisi ile gelişir, dönüşür ve belli bir amaca doğru evrilir.  Bu amaç Güneş burcumuzun içinde şifrelenmiştir. Bu amaca doğru yönlenmezsek ömrümüzü Güneş’imizin ışığına kör bir şekilde geçirir, güçlü ve cömert bir ego geliştiremeyiz.

Güneş, en çok ruhumuzun ışığıyla parlamamızı ister. Bu nedenle de en sevdiği burç Aslan’dır. Ancak Aslan kişisinin evrenin kendisine verdiği,  cesareti, sahneye çıkma yeteneğini, yaratıcılığı, cazibeyi ve yüksek çekiciliği doğru kullanmaması durumunda, onu en ağır biçimde cezalandırılacaktır.  Güneş, Aslan burcu kişisini narsisimle lanetler. Narsisim içsel acılarımızın en derin ve güçlü sebebidir. Kişi o kadar çok özel ve biricik olmak ister ki çevresindekiler ne yapsa tatmin olmaz. Sürekli eşsiz ve benzersiz olamamanın acısını çeker. Bu acılarını güçsüz görülme endişesinden kaynaklı olarak, ya asaletiyle ya da gürültü patırtıyla kapatmaya çalışır. Ayrıca, hepimiz, ruhumuzdan uzaklaştıkça,  bir şekilde Güneş’in bu lanetinden payımızı alırız. Özel, eşsiz ve biricik olmaya duyulan derin özlem. Hepimize bir şekilde kodlanmıştır. İşte egonun kendini bile mahfeden yüzü budur. O zaman sorun nasıl çözülebilir. Yaşama aşkla bağlanarak. İnsanlardan saygı beklemeden, yaşamın her unsuruna kendimiz saygı duyarak. Bu, her şeyden önce kendi kalbini besleyen, sağlıklı bir dönüşümle mümkündür. Hiç birimiz özel değiliz ve olamayız da, özel olabileceğimiz yanılgısı, bize pompalanan değerlerden, ego oyunlarından başka bir şey değildir. Ancak, hepimiz özel, değerli, onurlu ve yararlı işler yapabiliriz. Çevremizdekilerle, koruyucu ve destekleyici ilişkiler kurabiliriz.  İnsanların ruhuna dokunmayı öğrenebiliriz. Açıkça onların kalbinde taht kurabiliriz. İşte Güneşin istediği ego böyle bir egodur. İnsanların gözleri de ancak böyle bir ışığın dışa yansımasıyla kamaşır.  Sanatçı da olsak, bilim insanı da olsak, anne, baba veya arkadaş da olsak fark etmez. Güneş burcumuz Başak olabilir, o zaman yardımseverliğimizle insanları etkileriz. Ya da Kova olabilir, o zaman da ezilen kesimlerin yanında durup onları destekleyebiliriz. Ama her durumda parlarız.

Burcumuz her ne ise Güneş’in istediği hep aynıdır. Ruhunla temasa geç. Işığını dışarıya yansıt. Güvenilir, idealist, cesur, cömert ve tevazu sahibi ol. İnsanların kalbini fetih et. İşte gerçek spiritüellik de bu nokta da başlar ve Güneş tam olarak da bu nedenle tüm gezegenlerden daha fazla ruhsallıkla ilgilidir.

Nalan YILDIRIM

 

“Yaşam yolunun ortasında karanlık bir ormanda buldum kendimi, çünkü doğru yol yitmişti,”

(Dante, İlahi Komedya)

GÜNEŞ-SİTE.png

Güneş ve Ruhsallık

bottom of page