top of page

Güneş ve Ruhsallık



“Yaşam yolunun ortasında karanlık bir ormanda buldum kendimi, çünkü doğru yol yitmişti.”

Dante, İlahi Komedya


Güneş

Güneş benliğimizin gelişimi için gerekli bileşenleri ifade eder. Mutluluk ve gerçek huzura ulaşmak, kendimizi gerçekleştirmek için ihtiyacımız olan kaynakları ve yeteneklerimizi içerir. Yaşamımızı anlamlı kılacak, ruhumuzu doyuracak benlik gelişimimizin yönünü ve içeriğini belirler.

Güneş burcumuzu olumlu ifade ettiğimizde kendimizle ilgili net ve açık tanımlarımız vardır. Benlik algımız gelişmiş ve güçlüdür. Yaşam yolumuzu rahatlıkla bulur, nasıl saygı göreceğimizi biliriz. Kendimizden ve yaptıklarımızdan gurur duyarız. Sahip olduğumuz potansiyellerin farkında ve onları cesaretle, cömertçe hayata sunmaya hazırızdır. Bu konularda özgüvenimiz gelişmiştir.

Güneş burcumuzun olumsuz ifadesi, mutsuzluğumuzun ve doyumsuzluğumuzun temel kaynaklarından biridir. Bu olumsuz ifade, aynı zamanda gölge kişiliğimizin de en önemli bilişenlerinden birini oluşturur. Güneş'in bulunduğu burcun ve evin pozitif değerlerinin geliştirilememesi veya ifade edilememesi benlik algımızın bulanıklaşmasına, özgüvenimizi yitirmemize, kibir geliştirmemize veya saygı ihtiyacımızın tatmin edilmemesine sebep olur. Böyle olunca da potansiyellerimizi doğru kanallara akıtamaz, kendimizi gerçekleştiremez ve mutluluğu yanlış yerlerde arar dururuz. Ya gerçek benliğimizi ortaya sermekten korkar ya da abartılı bir ego geliştiririz.

Psikolojik açıdan olduğu gibi astrolojik açıdan da ego kötü bir şey değildir. Önemli olan sağlıklı, güçlü bir yön duygusu olan, nereye nasıl gidebileceğini bilen, özsaygısı gelişmiş, alçakgönüllü, cömert ve koruyucu bir egoya sahip olmaktır. Güneş olmadan Dünya nasıl olmazsa, egomuz olmadan da bu dünyada kendimiz olamayız. Ego, yer ve gök arasındaki dünyevi yaşantımızın en büyük deneyim alanıdır. Gerçek ruhsal öğretiler egodan vazgeçmek ya da egoyu bırakmak yerine öncelikle nasıl bir egoya sahip olmamız gerektiğini bize söylerler. Öğretiler bize şefkat ve merhamet dolu olun, derlerken bile egomuza ait bir özellikten söz ediyorlardır. Ama hangi ego? Tabii ki ruhun ışığını dışarıya yansıtan bir ego. Kim olduğumuzu bilmek kadar, bu olduğumuz kişiyi dışa yansıtmak da çok değerlidir. Bu yansıtma bizim irademize, cesaretimize, özsaygımıza ve yaşam arzumuza bağlıdır. İşte biz, her şeyden önce, Güneş'ten olduğumuz kişiyi dışa yansıtma gücünü ve iradesini alırız.


Elbette "Ben kimim?" sorusunun muhatabı yalnızca Güneş değildir. Psişemizi tüm psikolojik kompartmanlarımız belirler. Güneş ise bizim kendinizi cömertçe mi çekinerek mi, gururla mı korkarak mı, yarattıklarıyla mı sahip olduklarıyla mı, gösterişle mi yoksa mütevazılıkla mı, yani hangi değerleri önemseyerek ve öne çıkararak ifade ettiğimizi anlatır. Bu anlamda Güneş’in en temel görevi ruhumuzun ışığını dışarıya çıkarmamızı sağlamaktır. Güneş’in bulunduğu burç, kişiliğimizin en önemli parçasını oluşturur ve bu parçamızı parlatıp göz önüne çıkarttıkça kendimizi güçlü, gururlu ve saygıdeğer hissederiz. Bu yaşamdaki en büyük deneyimimiz de bu burcun en yüksek ifadesine ulaşmak, bu burcun arketipler aracılığı ile dokularımıza işlediği yetenekleri geliştirmek ve bunları saygıdeğer yollarla yaşama katmaktır.


Mesela Güneş burcunuz Balık ise yüksek ruhsal yeteneklerinizi spiritüel bir despot olarak da kullanabilirsiniz, şefkat ve merhametle, insanlara kalpten yardım ederek de. İçinizdeki despotu çıkartmak isterseniz Güneş onu aydınlatır. Sanatçıyı göstermek isterseniz, Güneş ışığını sanatçıya çevirir. Güneş’in bulunduğu burç potansiyellerimizi ve eğilimlerimizi belirler. Ancak Güneş bize şu kuralı dayatır: Doyumlu bir yaşam sürmek istiyorsanız eğer, Güneş’in bulunduğu burcun yeteneklerini keşfetmeli, geliştirmeli ve onur içeren bir alçakgönüllülükle dışa yansıtmalısınız. Yani Güneş kendimizi gerçekleştirerek ve ancak böylece kendimizi tam, bütün ve yeterli hissederek yaşamda saygıdeğer bir yer edinebileceğimizi söyler.


Güneş’in en büyük yardımcısı transit ve progress gezegenlerdir. Onlar ve özellikle Satürn ve Jüpiter yaşamın önemli dönemeçlerinde bizlere farkındalık, büyüme ve gelişme fırsatları sunarlar. Bu nedenle kişiliğimiz son derece dinamiktir ve yaşam ilerledikçe Satürn ya da Jüpiter gibi gezegenlerin etkisi ile gelişir, dönüşür ve belli bir amaca doğru evrilir. Bu amaç Güneş burcumuzun içinde şifrelenmiştir. Bu amaca doğru yönlenmezsek ömrümüzü Güneş’imizin ışığına kör bir şekilde geçirir, güçlü ve cömert bir ego geliştiremeyiz.

Güneş

Güneş, en çok ruhumuzun ışığıyla parlamamızı ister. Bu nedenle de en sevdiği burç Aslan’dır. Ancak Aslan kişisinin evrenin kendisine verdiği cesareti, sahneye çıkma yeteneğini, yaratıcılığı, cazibeyi ve yüksek çekiciliği doğru kullanmaması durumunda onu en ağır biçimde cezalandırılacaktır. Güneş, Aslan burcu kişisini narsisizmle lanetler. Narsisizm içsel acılarımızın en derin ve güçlü sebebidir. Narsisist kişi o kadar özel ve biricik olmak ister ki çevresindekiler ne yaparsa yapsın tatmin olmaz. Sürekli eşsiz ve benzersiz olamamanın acısını çeker. Bu acılarını güçsüz görülme endişesinden kaynaklı olarak ya asaletiyle ya da gürültü patırtıyla kapatmaya çalışır.


Elbette hepimiz ruhumuzdan uzaklaştıkça bir şekilde Güneş’in bu lanetinden payımızı alırız. Özel, eşsiz ve biricik olmaya duyulan derin özlem hepimize bir şekilde kodlanmıştır. İşte egonun kendini bile mahveden yüzü budur. O zaman sorun nasıl çözülebilir? Yaşama aşkla bağlanarak ve insanlardan saygı beklemeden insanlar dâhil yaşamın her unsuruna saygı duyarak. Bu her şeyden önce kendi kalbini besleyemeye dayalı sağlıklı bir dönüşümle mümkündür. Hiçbirimiz özel değiliz ve olamayız da: Özel olabileceğimiz yanılgısı, bize pompalanan değerlerden, ego oyunlarından başka bir şey değildir. Ancak hepimiz özel, değerli, onurlu ve yararlı işler yapabiliriz. Çevremizdekilerle, koruyucu ve destekleyici ilişkiler kurabiliriz. İnsanların ruhuna dokunmayı öğrenebiliriz. Açıkça onların kalbinde taht kurabiliriz. İşte Güneşin istediği ego böyle bir egodur. İnsanların gözleri de ancak böyle bir ışığın dışa yansımasıyla kamaşır. Sanatçı da olsak, bilim insanı da olsak, anne, baba veya arkadaş da olsak fark etmez. Güneş burcumuz Başak olabilir, o zaman yardımseverliğimizle insanları etkileriz. Ya da Kova olabilir, o zaman da ezilen kesimlerin yanında durup onları destekleyebiliriz. Ama her durumda parlarız.

Burcumuz her ne ise Güneş’in istediği hep aynıdır: Ruhunla temasa geç. Işığını dışarıya yansıt. Güvenilir, idealist, cesur, cömert ve tevazu sahibi ol. İnsanların kalbini fethet. İşte gerçek spiritüellik bu nokta da başlar. Güneş tam olarak da bu nedenle tüm gezegenlerden daha fazla ruhsallıkla ilgilidir.

3 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page