top of page

Koç Burcu


Koç burcu glifi





Güneş Koç'ta

"Her başlangıç içerisinde bizi koruyan ve yaşamımıza yardım eden bir büyü barındırır."

(Hermann Hesse)


POZİTİF YANI: Koç başlangıçların burcudur. Yeni ve bilinmeyene başlayabilmenin gerektirdiği tüm karakter özellikleri ile donatılmıştır. Hareket ve enerji doludur. Dur durak bilmez. İyimserliği ve idealizmi sayesinde hızla hedefine yönelir. Davranışlarının sonuçlarını mantıkla hesaplamaz. Kolaylıkla risk üstlenir. Sezgileri ona yol açar ve genellikle de yanılmaz. Bu yönüyle sabırsız, neşeli, çocuksu, biraz patavatsız, hevesli, rahat ve kaygısız bir karakteri vardır. İstekleri konusunda ısrarcıdır. Kendi dediğini yaptırmak için aktif veya pasif her yolu dener. Cesaretle yaşama atlar. Öncü, uyanık ve gözü pektir. Öncü olmanın getirdiği bir özgür davranma güdüsüne, idealizminin getirdiği dürüstlüğe sahiptir. Zor koşullardan kolaylıkla kendini kurtarabilir. Her şeyi kaybedebilir ancak kaybetmeyeceği tek şey hevesi ve yaşam enerjisidir. Anda olma duygusunu hiç yitirmez. Tekrar ayağa kalkar ve mücadeleden vazgeçmez. İnatçılığı mücadele azminden gelir. Ancak hevesi geçince, inadı da geçer.


Yeniliklere açıktır. Gereksiz ayrıntılarda boğulmaz ve hedef odaklıdır. Zaten dikkati çabuk dağılır; bu nedenle de ayrıntılardan kaçar. Aksi taktirde ayrıntıyla uğraşırken hevesini yitirip başka yöne gitme tehlikesi vardır. Ne kendisine ne de çevresine karşı katı ve eleştireldir. Ancak, kendi yaptığı her şeye hoşgörü beklerlerken, karşısındakilerin yaptıklarını kendi gündemine almaz. En büyük arzusu önemli olduğunu hissetmek ve böylece var oluşuna ve egosuna bir anlam atfetmektir. Bu nedenle çevresindekilerin kendi hakkında ne düşündüğünü önemser. Ancak amacı karşısındakinin kendini iyi hissedeceği davranış kalıplarına yönelmek veya onunla empati kurmak değildir. Amacı kendi hakkındaki yargıları kontrol ederek istediği imajı elde edip edemediğini test etmektir. Güçlü sezgisel aklıyla insanların kendi hakkındaki yargılarını bilir. İstenmeyen durumlarda insanların neden kendini hoşgörüyle karşılayamadıklarını ise bir türlü anlayamaz. Kendi istek ve arzularını dizginleyebilir ve bu yargılardan ders çıkarırsa, cesareti ve idealizmiyle yaşamdaki yerini alabilir. İyi bir baba, iyi bir dost, iyi bir komutan ve iyi bir sporcu olur.


NEGATİF YANI: Sonuçta öznel varlığını oluşturma ve koruma çabasının bir sonucu olan sübjektifliği, yaşama karşı nesnel bir bakışa dönüşmez ise onun başının en büyük belası olur. Koçun paradoksu budur. Kendi var edebilmesinin ve “Ben de bu yaşamda varım” olgusunu çevresine dayatabilmesinin ana kaynağı olan sübjektif algısı, onun olaylara ve yaşama sürekli kendi gözünden bakmasının da kaynağıdır. Sübjektif algı öyle bir algıdır ki insan, diğer insanların farklı düşünebileceğini, farklı hissedebileceğini, farklı yollardan yürümek isteyebileceğini bir türlü anlayamaz. Herkesin kendi gibi olduğunu ve herkesin kendisi ile rekabet içinde “Ben de varım” savaşı yürüttüğünü zanneder. Sübjektif algının başka bir gerçeklik boyutuna ulaşması zordur.


Kendi istek ve arzularına saplanıp bunları gerçekleştirmek için çevresindekileri ve yaşamı kontrol etmeye başladığında yoldan ve akıştan çıkar. Eğer kendisini sürekli başkaları ile kıyaslayıp bitmek tükenmek bilmeyen bir rekabete girerse varoluş yollarını açan sezgilerinden kopar, her şeyi kendisine bir tehdit olarak algılamaya, ardından da dürüstlüğünü, içtenliğini ve iyimserliğini yitirip kuşkuyla boğuşmaya başlar. Sonuçta ya sürekli savaş hâlinde, despot ve kendini dayatmaya çabalayan ama bir türlü başaramayan gürültücü bir kişi ya da endişenin ürettiği korkuyla açıktan savaşmaktan kaçan, pasif agresif bir tip olur.


Bundan dolayıdır ki, Koç insanı bencildir ve empati kurmakta zorlanır. Diğerlerinin istek ve ihtiyaçlarına duyarsızdır. İşte bu paradoks Koç’un gölgesinin kaynağını oluşturur. Herkes kendi gibi savaşıyor diye kavgaya devam eder. Zaten duyarsız olduğu gibi kimse benim ihtiyaçlarıma karşı zaten duyarlı değil, diye düşünerek iyice bencilleşir. Daha düşüncesizce hareket eder, saldırganlaşır. Sonuçta idealizmini ve cesaretini kaybeder, ruhunun gerçek amacını unutur. Cesareti korkuya, iyimserliği kötümserliğe, varoluşunun çocuksu bencilliği kendini dayatmaya, varoluş savaşı aktif veya pasif saldırganlığa ve öfkeye, idealizmi ise amaçsızlığa dönüşür. Yolunu kaybeder. Artık ardından gelen kimse de yoktur. Geriye sürekli ortalıkta dolaşan, bencil, gürültücü ve duyarsız bir kişi kalır.


KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME YOLU: Kendini gerçekleştirmek için sübjektif algısını terbiye etmek zorundadır. John Barth’ın da dediği gibi “Herkes kaçınılmaz olarak kendi hayat hikâyesinin kahramanıdır.” Koç insanının, yaşamın diğer unsurlarının da olduğunu fark edip algısını nesnelleştirmesi, kendi dışındaki insanların kendilerini ifade ediş şekillerinin her zaman onun için bir tehdit oluşturmadığını kavraması ve varoluşun tüm biçimlerine saygı duyup onlarla korkmadan uzlaşması gerekir. Duyarlılığını arttırması ve farklılığın onun için her zaman bir tehdit anlamına gelmediğini kavraması, kendini yaşamın içinde savaş ve dayatma temelinde değil, uzlaşma ve denge arayışı ile sağlıklı ifade edebileceğini anlaması gerekir. Bunun için bilinçli farkındalık, sabır, empati ve yaşamın diğer unsurlarına karşı saygı ve nezaket geliştirmeyi öğrenmelidir. Yaşamda mutlaka kendisini ortaya koyacak bir amaç, bir ideal bulmalı ve kendisini bu yolla değerli hissetmelidir.


Amaca ulaşmak için kullanılan araçların da en az hedefler kadar değerli olduğunu, süreçlerin de sonuçlar kadar kıymetli olduğunu ve ne yaptığının yanı sıra nasıl yaptığı konusunda bir farkındalık ve strateji geliştirmesi gerektiğini öğrenmelidir. Ancak bu şekilde amaca giden yolda maddi değerlerini sağduyu ile yönetip özlem duyduğu saygınlığı kazanabilir.

Zaten evrenin büyük planı içerisinde her şey olması gereken zamanda ve olması gereken şekilde olacaktır. Koç sabırla beklemeyi, uğruna savaştığı her şeyin, harcanan enerjiye değip değmeyeceğini hesap etmeyi öğrenmelidir.

 

Ay Koç'ta

Ay'ı Koç'ta bulunan kişi, yaşamda karşılaştığı olaylara ve duygusal olarak kendisini huzursuz edecek durumlara dürtüsel, ani ve hızlı tepki verir. Tereddüt etmez ve kararsızlığa düşmez. Sürekli istek ve arzularının peşinden gitmek için içten gelen uyaranlarla doludur. Duygusal ihtiyaçlarını ifade ve hızla doyurma konusunda inatçı, gerektiğinde pasif bir direnişçidir. İstekleri yerine getirilmediğinde küsüp bir kenara çekilse bile yine de vazgeçmez, bir yolunu bulup konuyu tekrara gündeme getirir. Dürtülerini ve duygularını kontrol altına almakta zorlanır. Çabuk savunmaya geçer. Reaksiyonları genel olarak aktif veya pasif saldırganlık içerir. Ruhen kavgacıdır, duygularını gizleyemez. Kendi istek ve arzularına öylesine odaklıdır ki duygularının başkaları tarafından fark edildiğini bile fark etmeyebilir. Kendisine zarar verecek kadar düşüncesiz tepkiler verir. Çoğu kez derinlerde bastırılmış bir öfke, içten gelen bir huzursuzluk ve korku söz konusudur. Bu korku çoğu zaman saldırganlığının da kaynağı olur. Huzursuzluk ve korkuyla baş edemeyip hızla savunma ve ya saldırı durumuna geçtiğinde, bu duygular karşısındaki insanlara da hızla bulaşır ve böylece çevresindekilerle çatışmaktan bir türlü kurtulamaz. Kendi duygularına yönelik yoğun sübjektifliği, onun başkalarına yönelik empatisini daha da zayıflatır ve çevresindeki insanların ihtiyaçlarına karşı duyarsız bir hâle gelir. Başkalarına uymakta, onları dinlemekte zorluk çeker. Duygusal olarak olgunlaşması zordur. Kontrolün kendi elinde olduğu durumlarda kendisini güvende ve iyi hisseder. Kendi sorumluluk alanına giren kişileri sadakatle savunur ve korur Ailesi ve çocukları için her şeyi yapmaya hazırdır.


Ay'ı Koç'ta olan kişi durdurak bilmez, bir şeyleri sabırla beklemekte zorlanır, can sıkıcı durumlarla karşılaştığında olayları hızla kişiselleştirir ve agresifleşir. Pasif saldırganlığa yatkındır. Çabuk öfkelenir ve çabuk söner. İstekleri ile ihtiyaçlarını birbirinden ayırmakta zorlanır. Eleştiriden hoşlanmaz ve aklına koyduklarını ne yapar eder gerçekleştirir. Ay Koç'ta büyümeyen çocuktur. Etrafına yaydığı çocuksu neşesi ve iyimserliği sayesinde çevresi tarafından sahiplenilir.


Duygusal olarak olgunlaşmak, içsel gerilim ve korkularıyla baş edebilmek için, sabırlı olmayı, istek ve arzularını öteleyebilmeyi, kendi ihtiyaçlarını ortaya koyup tatmin etme sürecinde bencillikten uzaklaşmayı, başkalarına karşı saygılı olmayı öğrenmelidir. Sübjektivitesi ile baş edebilmek için mutlaka özeleştiri mekanizması oluşturmalı, duygularına ve duygusal ihtiyaçlarına karşı nesnel bir bakış açısı geliştirmelidir. Bastırılmış öfkesi ve korkularıyla yüzleşmeli, hayatın kendisinin güvenilir ve koruyucu olduğuna inanmalıdır.

 

Yükselen Koç

Yükseleni Koç olan kişi için liderlik, cesaret, kahramanlık, fiziksel güç, idealizm, her şeye meydan okuma, rekabet, insanlarıetkileme ve mücadele ruhu en önemli kişisel değerlerdir. Atılgan bir insandır; hevesli, didişmen, iyimser, çabuk meydan okuyan, kavgadan kaçmayan, anda yaşayan, sabırsız, spontane ve ne olursa olsun kendini kabul ettirmekten asla vazgeçmeyen bir kişisel stili vardır. Bu değerleri idealize eder ve insanların kendini böyle

algılamalarını sağlayacak bir maske geliştirir. Bu nedenle korksa bile cesur görünür, çevresini kontrol altında tutmak, onlara kendi iradesini dayatmak için elinden gelen her şeyi yapar. En iyi ihtimalle insanları korumak ve kollamak görevini üstlenirken, en kötü ihtimalle ürkekliği ve pasifliği küçümser, insanları aşağılar ve insani değerleri cesarete, kaba kuvvete ve meydan okumaya indirger.


Hayata, çocuksu bir neşe, sürekli bir hareket ve enerji getirir. Kendine odaklı yapısı ile farklı varoluşların olabileceğini anlamakta güçlük çekebilir. İnsanlara empati geliştirmekte zorlanabilir. Özellikle haritasında su evleri zayıfsa ve Ay’ı hava veya toprağa yerleşmişse empati konusunda çok şanssızdır. Merkür’ünün yeri ise kendisine ve yaşama karşı ne kadar objektif bakabileceğini belirler.


Diğer insanların ihtiyaçlarının kendininkiler ile aynı olduğu yanılgısına kolaylıkla düşebilir. Böylece onları korumak adına, isteseler de istemeseler de onlar için iyi olacağına kalpten inanarak kendi gündemini dayatır. Bu açıdan çevresindekiler için oldukça zor bir insandır. İdeallerini yitirdiğinde ve kendisini zorlanmadan spontane bir şekilde cesurca ortaya koyamadığında aktif veya pasif saldırganlaşır. Mars’ının bulunduğu yer çok önemlidir: Mars oun bu saldırganlığı nereye ve nasıl yönlendirdiği konusunda güçlü bir ipucu vereceği gibi, yükselen Koç’un ihtiyacı olan cesarete ve gözü pekliğe sahip olup olmadığını da söyler. Yani, Mars’ın bulunduğu burcun ifadesi ile kişinin yükselen Koç'u sağlıklı ortaya koyabilmesi arasında güçlü bir bağlantı söz konusudur.


Kişi haritasının diğer unsurlarından destek almışsa başka insanlara karşı empati geliştirme, diğer insanların, farklı kişisel ifadelerin ve farklı kişisel ihtiyaçlarının olduğunu kabul etme ve bunlara saygıyla yaklaşma konusunda Yükselen Koç’un olumlu ifadesini yakalayabilir. Aksi takdirde bir ateş burcu olarak görünür olma ve saygı duyulma arzularını tatmin etmesi

zordur.


Her durumda yükselen Koç kişisi, alçalan burcu Terazi'den, başkalarının ihtiyaçlarını gözardı ederek beklediği saygıyı ve istediği etkiyi oluşturamayacağını öğrenmelidir. Doğum haritasında sübjektif bakış açısı ile objektif düşünme biçimi arasında güçlü bir gerilim veya karşıtlık yok ise işi zordur. Yükselen Koç kişisi, istediği kişisel sitili geliştirmek için Terazi burcunun sahip olduğu değerleri reddetmek yerine, ondan ilham almalı ve

bilinçli tercihlerle bu araçları geliştirmelidir.

10 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page