top of page

Oğlak Burcu


Başak burcu glifi





Güneş Oğlak'ta

“Dünya'dasın. Bunun tedavisi yok.” (Samuel Beckett)


POZİTİF YANI: Güneş Oğlaklar sosyal hayatın maddi ve fiziksel düzeninin yapılanması ve yönetilmesi için gerekli sorumluluklardan kaçmayan, bıkıp usanmadan çalışan kişilerdir ve bu nedenle üstlendikleri misyon oldukça ağırdır. Canları yataktan kalkmak istemez ama kalkmalıdırlar, film seyretmek istiyorlardır ama çalışmalıdırlar. Yaptıkları her şeyi özünde insan olmanın getirdiği hazlara, yaşamın keyfini çıkarmaya, gevşemeye ve rahatlama arzusuna rağmen yapmalıdırlar. Oğlak insanları genel olarak kendi duygusal ihtiyaçlarını yok sayarlar: Yalnızca yapacağı işe odaklanır ve duygularını göstermezler. Çalışır, didinir, takdir ve onay beklemeden, kararlılıklarını bozmadan, engellere aldırış etmeden yollarında yürür ve böylece toplum içindeki kimliklerini oluştururlar.


İnsanlarla şefkat ve merhamet ilişkisine girmenin odak noktalarının kaymasına neden olacağını düşünerek çevrelerine mesafeli dururlar. Özdisiplinleri yüksektir. Yılmadan çalışır, görevden ve sorumluluktan kaçmazlar. Ciddi, güvenilir ve saygı duyulan insanlardır. Her şeyin bir zamanı olduğunu, gerçekçi, pratik ve hayata geçirilebilir kararlar almayı, kim olduklarını, nereden geldiklerini ve nereye gideceklerini çok iyi bilirler. Akıllı ve eleştirel bir incelemeden sonra kararlarını verir, baskılara aldırmadan kendi yollarında ilerlerler. Zirveye tırmanmak ister ve yollarında tutarlı, kontrollü, dayanıklı, güvenilir ve tedbirli bir şekilde yürürler. Bunca çabanın sonunda istedikleri toplumsal rolleri elde eder ve daha büyük sorumluluklarla yüz yüze kalırlar. Sorumlulukları arttıkça performansları daha da yükselir.


Çok iyi yönetici, çok iyi bir iş adamı ve iş kadını olabilirler. Sosyal yaşantının devamlılığını sağlayan bütün toplumsal kurumlara ve statülere çok bağlıdırlar. Mesela, evlilik sosyal yaşantının çekirdeğini oluşturan bir kurumdur ve bu nedenle Oğlaklar evliliğin devamlılığını sağlamak için ellerinden geleni yaparlar. Öncü Oğlakların her zaman varmaları gereken bir hedefleri vardır. Hedeflerine doğru ilerlerken tüm kaynaklarını sonuna kadar zorlamaktan çekinmezler. Bu onları hırslı ve kafalarına koydukları şeyi her şekilde elde etme konusunda son derece kararlı yapar. Zaten varacakları bir hedefleri yoksa depresyondadırlar. Önemli olan kişisel ihtiyaçları değil sorumlulukları, kariyerleri ve üstlendikleri toplumsal statüleridir.


İnisiyatif almaktan çekinmez, karar almaktan korkmazlar. Kriz yönetmeyi, korku ve endişeyle baş etmeyi bilirler. Bu nedenle kaos dönemlerinde öne çıkarlar. Ama iş eğlenmeye, dinlenmeye ve yaşamın tadını çıkarmaya geldiğinde ortadan yok olurlar. Çünkü zayıf ve güçsüz insani tarafımızı ve duygusal olarak tatmin bekleyen yanımızı zafiyet göstergesi olarak algılayabilirler. Zaten ciddi ve mesafeli duruşları nedeniyle eğlence hayatında kendilerine pek de bir rol bulamazlar. Bu nedenle daha yalnız ve münzevi bir hayatları vardır. Katı ve ödün vermeyen tavırları nedeniyle kolay arkadaşlık ilişkisi kurmazlar ama güvenilir, tutarlı ve kararlı kişilik yapıları nedeniyle edindikleri dostlukları ömür boyu devam ettirirler.


Sorun ve sıkıntılarını tek başlarına çözmeye eğilimlidirler. Yardım istemekten ve yardım almaktan hoşlanmazlar. Her şeye dayanabilecekleri ve her sorunu çözebilecekleri şeklinde gereksiz bir guruları vardır. Sorumluluk üstlenmekten kaçmayan, sorun çözücü, disiplinli ve çalışkan Oğlak insanları bu açıdan suistimale de çok yatkındırlar. İnsanlar onlara yıkılmaya eğilimlidirler. Bunu fark eden Oğlak insanı yüzüne katı bir maske takabilir. Zaten insanların neden kendi işlerini kendileri yapmayıp başkalarına yıkılmaya çalıştıklarını bir türlü anlayamazlar. Çünkü Oğlak insanları, parasızlık, hastalık veya duygusal destekten yoksunluk gibi yaşamın güçlü meydan okumalarına karşı son derece dayanıklı ve donanımlıdırlar.


NEGATİF YANI: “Bir şeye rağmen bir şey yapabilmenin” ne demek olduğunu bilirler. Bu nedenle yaşamın getirdiği engellere rağmen disiplin, çaba ve dayanma güçleri sayesinde elde ettikleri başarıları başka insanların neden yakalayamadığını bir türlü anlayamaz, bunu yapamayan insanları hoş göremezler. Bu durum da onlar açısından “her şeyi kendi hakkı görmek” düşüncesine ahlaki bir zemin oluşturur ve kendi hedeflerine ulaşabilmek için insanları kullanmaya başlayabilirler. Tüm güçlüklere göğüs gererek elde ettikleri maddi değerlere, kaynaklara ve kariyerlerinine sıkı sıkıya bağlanır ve cimrileşirler. Çaba ve çalışma sonucunda elde etmiş oldukları kariyer ve sosyal statünün maddi ve manevi hazzı başlarını döndürür.


Ne zaman ki Oğlak insanları amaçlarla araçları birbirine karıştırırlar, o zaman burçlarının gölgesine düşerler. İnsanoğlu için güvenli yapılar ve düzen kurmak gibi zor ama bir o kadar da kıymetli yaşam görevlerinden uzaklaşırlar. Çabayla elde ettikleri her şey onların varoluşlarını ifade aracına dönüşür. Paraya, statüye, mala ve mülke düşerler, giderek artan hırsları yakıcı hâle dönüşür. Daha da yükselmek için gözleri döner, kendilerinin ve çevrelerindekilerin en temel insani ihtiyaçlarına karşı duyarsızlaşırlar. İnsanlarla olan mesafeleri her geçen gün artar ve sonuç olarak da her geçen gün daha da yalnızlaşırlar. Somurtkan, aşırı ciddi ve neşeden uzak insanlara dönüşürler. Maddi güvenliklerini kaybedecekleri korkusuna kapılırlar; güvenlik duygusunu kaybedince endişeleri de artar. Cimrileşir ve kötümser bir bakış açısı geliştirirler. Oluşturdukları savunma mekanizmaları ile kendi duygusal ihtiyaçlarını sürekli bastıran ve gittikçe yalnızlaşan Oğlak kişileri maddi güvenlikleriyle ilgili endişeye kapılmaya başladıklarında depresyonla karşılaşırlar. Kendilerine olan güvenlerini yitirirler. Geçmişe, anılarına ve köklerine olan bağlılıklarını abartıp tutuculaşırlar ve öncü vizyonlarını yitirirler.


KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME YOLU: Oğlak’ın yaşam amacını gerçekleştirmesi sıkıntılı, zor ve engellerle dolu bir yolda yürümesini gerektirir. Kendi istek ve arzularını bir kenara bırakıp sabırla, hırsla, kararlılıkla çalışmalıdır. Sonucu yalnız ve kuru bir hayat olsa da bu çileye katlanması gerekir. Katı ve geleneksel bakış açılarını sorgulamalı, çevresini anlayışla karşılayabilmesi için gerekli hoşgörü ve esnekliği geliştirmeli, tutarlılıkla tavizi birbirinden ayırt etmeyi öğrenmelidir. Geleneksel ve otoriter tutumların yalnızca çevremizdekilerin korunması ve onların güven duygularının beslemesi için gerekli olduğunu ve bu tutumların da eleştirilip esnetilebileceğini, onaylamadığı insanlarla bile gerektiğinde uzlaşmak zorunda olduğunu anlamalıdır. Aksi takdirde otoritesi ve karizması despotluğa dönüşür. Üstlendiği toplumsal rol amacından uzaklaşır. Durum böyle olunca Oğlak insanının yaptığı işin içinden hoşgürü, anlayış, iyimserlik, bilgelik, çocuksu neşe ve saflık çıkarmayı öğrenmesi kendini gerçekleştirmesinin anahtarıdır. Otorite ilişkilerinin yalnızca yaşamın yapılanması için gerekli olduğunu, mal, mülk ve statünün insanca yaşam için bir araç olduğunu kavradığında kendi duygu, istek ve arzuları ile temas kurmaya başlar. Hayatında kendi ihtiyaçlarına da yer açmayı öğrenir ve böylece içindeki naif, çocuksu ve saf neşeyi olgunlukla karışık bir bilgelikle ortaya sermeyi başarır. Bu şekilde hayatın zorluklarının getirdiği güvensizlik, yalnızlık ve depresyondan kurtulabilir.

 

Ay Oğlak'ta

Ay’ı Oğlak'ta olanların en belirgin özellikleri duygularını baskı altına almalarıdır. Duyguların varlığı ve onları somutlayamamaları Ay Oğlaklarda panik ve utanç duygusuna yol açabilir. Bu nedenle kendilerinin ya da çevrelerindekilerin duyguları ile temas ettiklerinde bir Oğlak gibi davranırlar, yani ya duyguları ya yok sayarlar ya da onlara katı ve mesafeli bir yaklaşım benimserler. Duygularını davranışlarına yansıtmaktan korkarlar. Duyguları yok sayamayacakları bir doğum haritası söz konusu olduğunda ise (mesela güçlü su evi vurgusu ya da özellikle Güneş’in ve Neptün’ün su burçlarında olması gibi) depresyon veya melankoliye adaydırlar.


Kendi içlerindeki çocuğu güçlü bir şekilde inkâra eğilimlidirler. Çocuksu taraflarını ya da neşelerini göstermekte zorlanırlar. Doyurulamayan ve sağlıklı ifade edilemeyen duygular onlarda yetersizliğe ve içsel saygının yitirilmesine sebep olabilir. İnsanlarla içten yakınlık kurmakta, sevgilerini ifade etmekte ve yumuşak karınlarını göstermekte zorlanırlar. Ciddi, çalışkan, sorumlu ve dayanıklı insanlardır. Ancak başkalarına güven geliştirme konusunda temkinli davranırlar. Çevrelerine destek olmaya gönüllüdürler ve onların yüklerini kendi omuzlarına almaktan kaçmazlar. Ancak alacakları yükün sınırlarını da önceden belirlerler. Bu sınırlara gelindiğinde yükü omuzlarından bırakıverirler. Dışarıdan gelen duygusal baskılara ve duygu sömürülerine karşı dayanıklıdırlar ve bıraktıkları yükü geri omuzlarına almaz, arkalarını dönüp giderler. Böyle olunca da düşüncesiz, katı ve kalpsiz gibi görünürler. Aslında sömürülmekten korkarlar. Her şeyi çaba sarf ederek elde ederler ve dolayısıyla şanssız olduklarını düşünürler.


Haritalarında toprak elementi baskınsa yaşam yolunda kolay ilerleyen insanları kıskanmaya ve duygusal güvenliği hırsla maddi güvenlikte aramaya eğilimlidirler. Su elementi olumlu yapılanmamışsa depresif ruh hâlinden kaçamazlar. Venüs’ün bulunduğu yer özdeğer duygusunu nasıl geliştireceklerini ve Oğlak’taki Ay’ın içindeki bilge, saf ve temiz çocuğu nasıl ortaya sereceklerini gösterebilir. Aksi takdirde değersizlik duygusu, kendilerine veya başkalarına zarar verecek yollara başvurmalarına sebep olur.


Büyümekten ve bireyleşmekten, yaşama katılıp sorumluluk üstlenmekten çekinmezler. Erken olgunlaşırlar, kendi yollarını kendileri çizer ve bu yolda yalnız yürümekten korkmazlar. Çocukken ailelerine onların ebeveynleri gibi davranmaya çalışabilirler. Baba figürü ile ilgili sorunlar yaşarlar. Dayanıklı, sorumlu, güvenilir, ne yaptığını bilen ve mesafeli duruşlarının ardındaki yalnız ruhlarının sessizliği yüzlerine yansır. Tuhaf bir çekicilikleri vardır. Bu nedenle ruhları ne kadar yalnız olsa da çevrelerinde her zaman insan bulunur. Toplumda bir statüye sahip olmayı ve aile kurmayı önemserler. Mahremiyetlerine önem verir ve özel yaşantılarını ortaya sermezler. Sahip olduklarından fazlasını elde etmek için çaba sarf etmekten kaçınmazlar ama sahip olduklarının değerini de bilirler. Eşlerini ve çocuklarını korurlar ve çocuklarına ayakları üzerinde durmayı öğretmeye çalışırlar.


Oğlak burcu yaşam güvenliğimiz, sosyal ilişkilerimiz ve kariyer adına feda ettiğimiz içimizdeki çocukla ilgilidir. Metaforik olarak duygusal dünyamızı ifade eden bu içimizdeki çocuk ne kadar spontan, neşeli ve öznel ise bir o kadar da naif, kırılgan ve çaresizdir. Bu çocuğu inkar eden Ay Oğlakların içindeki bu çaresiz çocuğun acımasız ebeveyni de yine kendileridir. Sorumluluk, disiplin ve güvenlik adına takmış oldukları, kendi duygusal istek ve arzularını yok sayan bu maske, çevreleri insanla dolu olsa da içsel olarak kendilerini çok yalnız hissetmelerine sebep olur. Bu nedenle çok acı çekerler. Tabii ki bu acıyı nereye yönlendirecekleri ve bu acıdan nasıl bir yaşam dersi çıkaracakları çok önemlidir. Oğlak burcunun bilgelik potansiyeli buradan gelir. Ay Oğlaklar içlerindeki çocuğun naif ve kırılgan yapısından utanmadıklarında, kendi duygusal istek ve ihtiyaçlarının da son derece insani olduğunu kavradıklarında ve bunları gün yüzüne çıkarmaktan korkmadıklarında huzur bulabilirler. Çünkü içlerindeki çocuk neşeli, saf ve güvenilirdir. İç dünyalarından gelen duygusal ihtiyaçları ile ile dış dünyanın zorunluluklarını dengelemeyi öğrenmelidirler. İçindeki saf, temiz ve sade çocuktan korkmamalıdırlar.

 

Yükselen Oğlak

Yükselen Oğlak güvenilir, otoriter, koruyucu, sorumlu, ciddi, olgun, çalışkan, mesafeli,

soğukkanlı, sağduyulu, tedbirli, kararlı, kontrolcü, hiçbir şeyi hafife almayan, başkalarına güvenmekte zorlanan, insanlarla yakınlaşmaktan korkan, duygularını ortaya sermekten

çekinen, yalnızlıktan kaçmayan, kendi kendine yetmeye çalışan, geleneksel değerlere bağlı, gerçekçi, maddi kaynakların değerini bilen, statüyü seven bir kişisel stili vurgular.


Bu kişisel stilin gerçekleştirilmesinin bedelleri ağırdır. Her şeyden önce kişi duygularını ve acılarını gizlemeli ve sevgi ihtiyacını mümkünse kendisi bile bilmemelidir. Yaşamın

tadını çıkarmak ve duygusal konfor ihtiyacımızı gidermek, çoğu zaman sıkıcı ve yorucu işlerin üstesinden gelmek için bizlere güç veren motivasyon öğeleridir. Ancak Yükselen Oğlak kişisi işkolikliği ve omzuna almaktan çekinmediği ağır sorumlulukları nedeniyle yaşamayı kaçırır.


Zorluklar karşısında dayanıklıdır. Naif, duygusal ve dağınık insanları bir türlü anlayamaz. Kendini çalışmaya ve otorite sahibi olabilmek için hırsla ilerlemeye adar. İhtiyaç duyulan, güvenilir ve sorumlu kişi görüntüsünden asla vazgeçemez. En temel korkusu başarısız olmak ve toplum önünde itibarlı bir yer edinememektir. Bu korku onu en temel konfor ihtiyaçlarından alıkoyar. Gevşemekten, dinlenmekten ve tembellikten ödü kopar.


Tabii ki en önemli anahtarları Satürn’ün ellerindedir. Doğum haritasında Satürn’ün bulunduğu burç, ev ve aldığı açılar yükselen Oğlak kişisinin başarıya giden yolda kendini nasıl disipline edeceğini ya da edemeyeceğini anlatır. Doğum haritasının diğer unsurlarından da bu karakteri besleyecek dinamikleri alıyorsa görünüşte sorun yok demektir. Geriye yalnızlığı, içsel acıları ve melankolisi ile nasıl baş ediyor sorusu kalır.


Ancak doğum haritasından gelen yeterli özdisiplin ve olgun bir alt doğa gibi etkiler söz konusu olmadığında, yükselen Oğlak tam bir kayıp kişiliğe dönüşür. Sorumluluklarını tamamen reddeden, yalnız, münzevi, acılarını görmezden gelen, başarısızlık korkusuyla donup kalan, tembel bir kişiye dönüşür. Hiçbir şeyin karşılıksız olamayacağı ve yalnızca çabayla elde edilebileceği düşüncesi, onu evren tarafından korunmadığı, yaşamda şans diye bir şey olmadığı ve vermeden alınamayacağı yargısına götürür. Venüs’ünün yeri bu anlamda çok önemlidir. Venüs'ü kendini almaya layık görüp görmediğini ve özdeğerini belirler. Düşük özdeğer duygusu yükselen Oğlak kişisinin acısının en temel kaynağıdır. Kimseden bir şey isteyemez, ihtiyaçlarını tek başına karşılamak zorunda olduğuna kendini daha çok inadırmaya başlar.


Yaşamda desteksiz ve yalnız olma duygusu doğal olarak vicdan sorunlarını ortaya çıkarır. Artık onun için başarıya giden her yol mübahtır. Kendine uzanan yardım ellerinin arkasında bir art niyet aramaya başlar. İnsanlara olan güveni gittikçe azalarak yok olur. Sevgi ilişkilerine ve duygusal ihtiyaçlarına nasıl yaklaştığını belirleyen Ay’ın su burçları ve ya su evlerinde olması sevgi ihtiyacının bilinç düzeyine çıkmasına neden olacağından içsel acılarını daha çok arttırır. Ancak bu durumun getireceği çatışmadan kaynaklı farkındalık ise yükselen oğlak kişisinin en önemli anahtarı olabilir. Bu farkındalık ona duygularını, herkes gibi onun da sevgiye, ilgiye ve duygusal desteğe ihtiyacı olduğunu hatırlatır.


İşte böyle bir yükselen Oğlak kişisi hem sorumluluk üstlenme kapasitesi, koruyucu ve kollayıcı karakteri hem de vicdanlı, anlayışlı ve besleyici tavırları ile hayatta yerlerini alır. Yani onda hem güvenilir baba otoritesini hem de şefkatli anne kalbini görebiliriz. Tabii ki yükselen Oğlak

kişisinin bu dönüşümü sağlayabilmesi için illa Ay’ların su elementinde olması gerekmez; kendi acılarına kulak vererek ulaşacağı bilgelik de çok değerli bir dönüşüm aracıdır. Yalnızca Yengeç özelliklerine kulak vermeyi ve alçalan burcu Yengeç'in değerlerini bilinçli tercihlerle hayatına sokmaya gönüllü olması gerekir.

0 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page