Terazi Burcu

Güneş Terazi'de
"Hiç yenilmemiş insanlar vardır. Onlar hiç savaşmamış olanlardır." (Paulo Coelho)
POZİTİF YANI: Terazi burcunun temel amacı uyumdur. Uyumun uzlaşmadan geçtiğini bilir. Uzlaşma için ihtiyacı olan tüm yeteneklere de sahiptir. Çevresindeki her ayrıntıyı gören yüksek bir farkındalık, çatışmaları hızla algılayabilen bir zihinsel duyarlılık, içten gelen bir barış arzusu, sakin ve yumuşak bir ilişki biçimi, nazik ve yaratıcı bir arabuluculuk yeteneği, hoşgörüsü ve çatışmaları anlayışla karşılayabilme kapasitesi Terazi'nin doğuştan getirdiği yetenekleridir. İşi karşıtlıkları ve gerilimleri bulup uzlaştırmaktır. Ancak böyle huzur bulur. Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde çatışmayı çözmeye ve ortalığı yatıştırmaya programlıdır.
Güneş'i Terazi burcunda olan kişiler öncü özelliklerinden kaynaklı olarak sonuç odaklı olsalar da istedikleri sonucu elde etmek için süreci kontrol etmeleri gerektiğini çok iyi bilirler. Sabırla uygun zamanı ve uygun insanı beklerler; tüm olasılıkları değerlendirip süreci ince ince işlerler. Bazen olaylar karşısında ilgisiz ve isteksiz gibi durabilirler; bu durumda mesafelerine aldanmayın, zamanını bekliyorlardır. Strateji ve taktik onların işidir. Geriye kendi özlerini yansıtan silahları doğru kullanmak kalır. Karşıt görüş ve davranışların altında yatan dinamikleri hızla görürler. Nazik, diplomatik, akılcı ve yaratıcı bir tarzla çatışmalara müdahale eder, insanlara anlayış ve hoşgörü aşılarlar. Çünkü gelişim ve deneyim alanları ilişkilerdir. Kendilerini ilişkiler içinde gerçekleştirir ve yalnızlıktan hoşlanmazlar. Yanlızlık onlar için bir yarımlık ve tamamlanmamışlık duygusu gibidir. Şık ve temiz stilleri, gelişmiş estetik algıları, kibar ve sokulgan kişilikleri, her şeye rağmen muhafaza etmekte hiç zorlanmadıkları hoş mesafeleri, sakin, duyarlı ve barış dolu düşünceleri onları sosyal yaşantının vazgeçilmez figürleri yaparken karşı cinsleri tarafından beğenilen ve istenilen partnerlere de dönüştürür. Terazi insanı seçicidir ve zor beğenir. Doğallık, sadelik ve spontanlık onlar için zorlayıcı davranış kalıplarıdır.
NEGATİF YANI: Uyum ve denge onlar için olmazsa olmazdır. Gerilim içinde boğulacakmış gibi bir duyguya kapılırlar. İşte bu imkânsızlık onların gölge kişiliğinin kaynağını oluşturur. “Her şeye rağmen barış”, daha da ilerisi “Aman çatışma çıkmasın” güdüsü ile harekete geçmeye başladıklarında gölgeleri ile karşılaşırlar. Terazi burcu insanı sosyal iletişim ve ilişkilerde ne zamanki dengeyi kendi aleyhine dönüştürür, işte o zaman Terazi'nin kantarı sapar. Ben ve öteki arasındaki denge arayışına, kendi istek ve arzularını, egosal ve sosyal ihtiyaçlarını kurban etmeye başladığında pasif bir insan olur ve ortaya aman kavga çıkmasın diye kendi isteklerini kurban eden bir kişi çıkar. Uyum, denge ve adalet arayan Terazi kendi hakkını başkalarına şık bir tepsi içerisinde sunarken, bunu yüce gönüllülük, nezaket ve adalet adını yapıyormuş gibi gösterir. Sahte bir sevimlilik ve yüzeysel bir üslup takınır. Kendisi ile yüzleşmekten ve farkındalık geliştirmekten kaçar.
Yaşamın tüm olasılıklara açık olduğu yönündeki hoşgörüsü kararsızlığa kolayca dönüşebilir, çünkü yaşam çoğu zaman güçlü sınırları olan somut tercihlerin yapılmasını zorunlu kılar. Somut tercihlerde bulunamayan ve durumu idare edebileceğini, daha da ötesi manipüle edebileceğini sanan Terazi hem öz saygısını hem de güvenilirliğini kaybeder. "Uysal ve uyumlu bir insanım" mesajımın altında kendi istek ve ihtiyaçlarından uzaklaşmış, özgüvenini yitirmiş bir kişi olarak sosyal onay peşinde koşar. Sonuçta diplomasi yeteneği yalakalığa, nezaketi içtensizliğe ve sahteceliğe dönüşür. Özbenliği ile bağlarını koparır. İçi bastırılmış ve nerede ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayan bir öfke ile dolar. Her olgunun iki ucunu da görme yeteneğine sahip zihni dağılır, odak noktası kayar ve geriye çoğu zaman ortaya çıkartmaya korktuğu öfke ile tıka basa dolu kararsız bir kişilik kalır.
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME YOLU: Karasızlık terazinin en büyük paradoksudur. Tüm olasılıkları gören zihnin sınırsızlığı, yani sahip oldukları yüksek zihinsel elastikiyet her ne kadar uyum ve denge kurmasının güçlü bir aracı ise de bir o kadarda kararsızlığını besleyen bir zemindir. Karasızlığa düştü mü kafası karışır ve stratejisini kaybeder. Terazi'nin öğrenmesi gereken çözümün her zaman yolun ortasında olmayabileceğidir. Bazen nihai uyum çatışmadan geçebilir. Üstelik çatışma, çatışan unsurların birbirlerine karşı farkındalık geliştirmesinin bir aracı da olabilir. Bu nedenle Terazi son noktada uyumu hedeflese bile, belli oranlarda çatışmaya karşı gönüllü olmalı ve buna yönelik dayanıklılık geliştirmelidir. Kendi özdeğerini çatışma içerisinde de korumayı başarabileceğini görmelidir.
Terazi, ben ve ben olmayan arasında ve birbirine karşıt her şey arasında denge kurmak, aklın ve farkındalığın sosyal ayağını gerçekleştirmek ve böylece huzuru yakalamak için yaşamalıdır. Tüm olasılıkları görme kapasitesine sahip objektif düşünme yeteneğini, kendine ve çevresine yönelik yüksek farkındalığını kantarın topuzunu asla kaçırmadan adalet için kullanmalıdır. Terazinin bir kefesine kendisini koymadan gerçek anlamda bir denge oluşturamayacağını bilmelidir. Kendi özbenliğinin ihtiyaçlarının da en az başkaları kadar önemli olduğunu anlamalı ve sağlıklı bir özdeğer duygusu geliştirmelidir. Adaleti yaymaya yönelik gönüllü ve istekli olmalı, farkındalığını dışarıya olduğu kadar kendine de yönlendirmeyi bilmeli, yüzleşmekten hiç korkmamalıdır. Sosyal ilişki kaygısından uzak durmalı, herkesin kendisini sevmesi ya da kendisiyle arkadaş olması gerekmediğini bilmeli, yalnızlıktan yaratıcı sonuçlar çıkabileceğini de öğrenmelidir.
Ay Terazi'de
Dış görünüşleri nasıl olursa olsun iç dünyaları zarif, uyumlu, duyarlı ve yumuşaktır. Zevklidirler ve ruhlarından gelen bir estetik algıları vardır. İstediklerini nazik ve barışçıl yollarla ve çekiciliklerini kullanarak almayı bilirler. Karşısındakilerle yakından ilgilenirler ve yardıma hazır olduğunu gösterirler. İstediklerini elde etmek için ödün vermeye adaydırlar. Gerçekten ne istediklerini anlayamazlarsa ilişkilerde bağlanma sorunu yaşar ve ilişkiden ilişkiye koşabilirler. Kararsız ve sadakatsiz bir insana dönüşübilirler. Aslında aradıkları diğer yarılarıdır, rüyalarındaki kadınını/erkeğini ararlar. Ancak duyguları ile olan zayıf bağları nedeniyle ne aradıklarını da pek bilemezler. Hemen ilişkiye girme konusundaki dürtüleri ve ilişkilere olan bağımlılıkları onları bol ilişkili bir yaşam götürebilir. Sonuç ise doğal olarak hayal kırıklıkları, sadakatsizlik ve yüzeyselliktir.
Yumuşak başlı, toleranslı ve anlayışlı bir ruha sahiptirler. Çocukken sağlıklı büyümeleri ve daha rahat serpilip gelişmeleri için son derece sakin, rafine, barışçıl ve dengeli ortamlara ihtiyaçları vardır. Yaşamda zorlandıklarında sanata ve sade ortamlara doğru geri çekilmelidirler. Zaten kültüre ve sanata karşı ilgileri onların iç huzurlarının da anahtarıdır.
Olaylara karşı ilk reaksiyonları karasızlıktır. Ancak onların doğru karar verebilmeleri için zamana ve ortalığın yatışmasına ihtiyaçları vardır. Ayrıca, alacakları kararların karşı taraf üzerindeki etkisini de önceden planlama ihtiyacı hissederler. Fakat çoğu zaman karar alana kadar iş işten geçmiş olur.
Sosyal çevreleri ve partnerleri ile alt doğalarından gelen bir uyum ve denge arayışları vardır. Bütünleşme ve uyum için Güneş Terazi'ye göre daha derinden gelen ve engelleyemedikleri bir istek söz konusudur. Bu durum da rahatlıkla ilişki bağımlılığına sebep olabilir. Kurdukları ilişkiler aracılığı ile kendilerine bir değer atfeder ve değerli ya da değersiz olduklarına karar verirler. Kendileriyle ilgili duyguları başkalarının onlara verdikleri olumlu ya da olumsuz tepkiyle şekillenebilir. İnsanları ilgi, yakınlık ve yardım gibi anahtarlarla kendilerine bağlamaya çalışırlar. İnsanlar tarafından beğenildiklerinde ve sosyal olarak aranan insan olduklarında kendilerini değerli hissederler.
Özünde en büyük korkuları reddedilmektir. Reddedildikleri durumlarda alt üst olurlar ve özgüvenleri zedelenir. Birlikte oldukları kişilere karşı son derece ilgili olmalarına ve onlarla içten gelen bir bütünleşme arzusu duymalarına rağmen kendi duygularını onlara açamaz, duygusal isteklerini ifade edemezler. Flört etmekten hoşlanırlar ve hatta erken yaşlarda flörtle tanışırlar. Ne var ki empatileri, kendi alt doğalarıyla ve içlerindeki çocukla bağları zayıftır.
Öncü hava elementi olan Terazi burcu duyguların sübjektivitesinden değil, aklın nesnelliğinden beslenir. Aslında Terazi bizlere uyum ve dengenin nesnel bir bakış açısıyla kurulabileceğini öğreten burçtur. Böyle olunca da, duygusal dünyamızı temsil eden Ay burada aradığını bulamaz. Kişi ne kadar uyumlu görünürse görünsün, içindeki beslenip büyütülmeyi ve olgunlaşmayı bekleyen çocuk görünmez oluverir ve Ay Terazi insanı da doğal olarak kırılgan ve alıngan bir iç dünyaya sahip olur. Bu dünyasını da insanlardan saklar. Sonuç olarak bastırılmış öfkeyle birlikte kendi özdeğerini insanların onun hakkındaki yargılarına bağlayan, kararsız ve değişken bir duygusal zemin ortaya çıkar. Tabii ki bu durum kişinin egosunu ve kendi değerlerini geliştirmek konusunda yaşamda istediği yönde ilerlemesinin önünde bir engel olabilir.
Öğrenmesi gereken en önemli şey, duyguların nesnelleşemeyeceğidir. Duygularımız sübjektiftir ve bizim geçmiş ya da bugünki yaşantılarımıza verdiğimiz bize özel tepkilerdir. Biz yalnızca duygularımıza akıl cephesinden nesnel bir bakış açısıyla bakıp onları anlayarak olgunlaştırabiliriz. Ay’ı Terazi'de olanların her ne pahasına olursa olsun uyum için kendi duygusal istek ve ihtiyaçlarından vazgeçmenin kendilerini tatminsizliğe götüreceğini ve sahte bir hayat yaşamalarına neden olacağını anlamaları gerekir. Huzursuzluktan ve çatışmadan kaçmak her zaman mümkün olmadığı gibi gerektiğinde çatışmaya gönüllü olmak, çoğu kez gelişmeye, olgunlaşmaya ve kendini daha etkili bir şekilde ifade etmeye yardımcı olabilir. Kendi değerini her durumda girdiği ilişkilerle oluşturma yanılgısından mutlaka kurtulmalı, bu düşüncenin gerçek bir bağımlılık olduğunu kavramalıdır. Dış onaya bağımlılık ve herkes tarafından beğenilme arzusu ile yüzleşmeli, çatışmadan korkmadan ilişkilerinde inisiyatif almayı öğrenmelidir.
Aslolan başkaları ile değil kendi ile kurduğu ilişkidir. Kendi ile doğru bir ilişki kuramaz ve gerçekten ne istediğini bilemez ise doğal olarak daldan dala konar. Ömür boyu gerçek bir ilişkiyi yaşamadan, çekiciliği, zerafeti ve sanatsal yetenekleri sayesinde çevresinde sürekli birileri olsa bile, gerçekte yalnız ve anlaşılamayan bir insan olarak hayatını sürdürür ve huzur bulamaz. Her ayrılık ve ihanet değersizlik duygusunu daha da pekiştirir ve Güneş burcunun yolunda özgüvenle ve kararlılıkla ilerlemesini engeller.
Yükselen Terazi
Kibar, zarif, uyumlu, çekici, hoşgörülü, uzlaşmacı, barışçıl, yumuşak, sosyal, konuşkan, entelektüel ve diplomatik bir kişisel stili ifade eder. Yükselen Terazilerin kendilerini ortaya koyuş biçimleri, insanları rahatsız etmeyen üslupları ve hem kendilerine hem de ilişkilere gösterdikleri özen onları sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası yapar. Günlük yaşantılarında bile her zaman şık ve temiz olmaya özen gösterirler.
Yükselen Terazi'nin barış, uyum ve denge adına kendinden ne kadar verdiği ise tabii ki
Venüs’le ilgilidir. Genel olarak doğum haritalarımızdaki Venüs yerleşiminden etkilenen özdeğer duygusunun düşük olması yükselen Terazi'nin almaktan daha çok vermeye eğilimli olmasına, dengeyi kendi aleyhine bozmasına ve çatışmadan kaçmak için kendi isteklerini geri çekmesine neden olacaktır. Terazi sürekli bir ilişki arayışı içindedir. Gerçekte aradığı ise
uyumlu ve dengeli ilişkilerdir. Bu da içten yakınlığı ve yüzeysel olmayan bir dengeyi gerektirir. Terazi stilinin ilişkilerde dolaylı yolları kullanması onun içtenlikten uzaklaşmasına da sebep olur. Çatışmadan ve kendi için mücadeleden kaçmaya eğilimli tavrı ilişkilerde aradığını bulamamasına sebep olur. Çevresi insanlarla dolu, çekici ve uyumlu Yükselen Terazi
insanları için gerçek mutluluğu yakalamak bu anlamda zordur. Çünkü özünde nezaket ve diplomasi alt doğamızda yer alan ihtiyaçlarımızı saklayan bir örtüdür.
Yükselen Teraziler nasıl göründüklerini, nasıl konuştuklarını, ilişkilerde uyum ve denge için
adil olup olmadıklarını önemserler. Bu nedenle kendilerine yönelik nesnel bir bakış açıları olmak zorundadır. İstedikleri ve idealize ettikleri kişisel stili yakalamaları, her şeyi önceden tasarlayabilen ve her ayrıntının olası sonuçlarını tahmin edebilen stratejik bir aklı gerektirir. Nesnel bakış açısı, bir hava elementi olan Terazi'nin ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak yine de
Merkür’ün yerleşiminden etkilenir.
Doğum haritalarında Mars’ın bulunduğu yer, yükselen Terazilerin kendi istek ve arzularını ne kadar spontane bir şekilde ortaya sereceklerini göstereceğinden önemlidir, çünkü düşünmeden kendini içten gelen bir tarzla doğrudan ifade, yükselen Terazi'nin aradığı kişisel stile ulaşmasını engelleyebilir ve bastırılmış öfkeye neden olur. Terazi stili dolaylı yolları, stratejik ve diplomatik davranışları gerektirir.
Yükselen Terazi kişisi yaşam yolunda ilerlerken, kendi istek ve ihtiyaçlarından uzaklaştıkça nezaketi içtenliksizliğe, her şeye rağmen barış arzusu bastırılmış öfkeye, kurduğu ilişkiler yüzeyselliğe, yüzeysel ilişkiler de değersizlik duygusuna neden olur. İlişkiler özünde ayna-yansıtma ilkesi gereği kendi özdeğerimizi aradığımız ve kendimize atfettiğimiz değeri
sınadığımız bir yaşam düzlemidir. Ayrıca ego gücümüzü ve yaşamsal ihtiyaçlarımızı nasıl ortaya koyduğumuzu da bize ilişkilerimiz yansıtır. Bu nedenle yükselen Terazi kişisinin alçalan burcu olan Koç'tan öğrenmesi gereken en temel değer, karşısındaki kadar kendi istek ve arzularına da kulak vermesi, gerektiğinde inisiyatif almayı öğrenmesi ve ilişkide aradığı
uyum arzusunun kendine rağmen olamayacağını anlamasıdır. Yükseleni Terazi olanların ilişkiler içinde kendilerini yitirmemek için nesnel akıllarının ışığında kendi istek ve arzularını ortaya koymayı ve yaşamsal ihtiyaçları için mücadele etmeyi öğrenmeleri şarttır.