top of page

Yay Burcu


Yay burcu glifi





Güneş Yay'da


POZİTİF YANI: Güneşi Yay'da olan kişilerin en temel varoluşsal amacı yaşamı anlamlandırmak için deneyim peşinde koşmak, yaşamı gözlemlemek ve varoluşu öğrenmek için dinle, inançlarla, kültürle ve felsefeyle hemhâl olmaktır. Bu anlam ve/veya inanç arayışlarını destekleyecek bilgiye ulaşmak, kendi egosal varlıklarına bir anlam atfedebilmek ve varoluşlarını ifade ediş biçimlerine daha yüksek değerler katmak için çabalarlar. Ahlak, erdem, felsefe ve inançla bütünleşmeye çalışan Yay kişileri farklı kültürleri, yaşam biçimlerini ve inançları öğrenmek için gezerler. Dünyanın her yerinde kendilerini evlerinde gibi hissederler. Ateş elementinin değişken nitelikli burcudur. Bu nedenle Güneş Yaylar hızlı öğrenirler, derin düşünürler, meraklıdırlar, çabuk gündem değiştirirler, yeni deneyim alanlarında dolaşırlar.


Meraklarını sadece okuyarak değil deneyimleyerek de tatmin etmek ister. Böyle olunca biraz dağınık ve tutarsız gibi görünebilirler. Ancak kendi içinde sağlıklı bir öğrenme ve gelişme stratejileri vardır. İhtiyaçları olan harekete geçme motivasyonunu, isteklerinin peşinden gitme iradesini, iyimserlikle harmanlanmış risk alma kapasitesini ateş elementinden alırlar ama aynı zamanda evren tarafından korunduklarına yönelik çok güçlü bir içgüdüleri de vardır. Sezgisel akılları ve şanslı olmaları aldıkları risklerden dolayı görecekleri zararı azaltır. Yay burcundan aldıkları idealizm, ahlak ve inançla kendilerini daha üst bir sosyal varlığa dönüştürebilirler. Gezgin yapıları, felesefeye ve inanç sistemlerine düşkünlükleri ve hızlı öğrenme kapasiteleri ile hayatta kendi yollarını bulur ve dünya görüşlerini kişisel ifadelerine katarlar. Öğretmenliğe, akademisyenliğe, dini önderliğe veya filozofluğa yatkındırlar. Çünkü öğrendikleri her şeyi ve deneyimlerinin tüm sonuçlarını herkesle paylaşmak ister. Yeniliklere son derece açıktırlar. Erdemli ve dürüst bir yaşam sürmek isterler. Güzel ve etkileyici konuşurlar. Mizah yetenekleri yüksektir. Çevrelerindeki insanları canlandırırlar ve etrafa iyimserlik ve neşe saçarlar. İnsanlara kendilerini ifade ediş biçimleriyle ilham verir ve onlara önderlik yaparlar. İnsanların yollarını bulmalarına destek olurlar. Kendileri büyürken onları da büyütürler.


NEGATİF YANI: Yay burcu insanlarının deneyimlerinden edindiklerini büyüklenme ve böbürlenme araçlarına çevirme riskleri çok yüksektir. Aslında aradıkları varoluşun gizemi ve egonun sonsuzluğudur. Tüm çabalarının altında egolarının yok olacağı korkusu yatar. Bunun için anlam ve öte dünyaya yönelik dini arayışlar içindedirler. Gezgincilikleri, bitip tükenmek bilmeyen deneyim arzuları, felsefeye, farklı kültürlere ve dine olan merakları aslında ölüm ötesine yöneliktir. Bu gizeme ulaşıp kendilerini ölümsüz hissedecekleri, varlıklarının öte âlemde de sürekli olacağı bir inanç arar dururlar. Kolaylıkla bu amaçtan uzaklaşıp yüksek deneyim ve öğrenme kapasitelerinden dolayı edindikleri bilgi birikimini ve pozisyonlarını bir kibir ve ukalalık aracına dönüştürebilirler. Entelektüelliği ve bilgiyi otoritenin tek dayanağı sanıp insanlara ahkam kesebilir ve çevresine sürekli akıl veren birilerine dönüşebilirler. Üsttenci bir tavra yatkındırlar.


Öğrenmeye, öğrendiklerini pratik etmeye ve kendilerini geliştirmeye yönelik merakları çabucak sıkılarak daldan dala atlamalarına sebep olduğunda amaç duygularını yitirip yollarını kaybedebilirler. Daha doğrusu yüksek değerler içeren varoluş amaçlarından ve sezgilerinden bağlarını koparıp yön duygularını yitirebilirler. Öğrenme ihtiyaçlarının altında yatan idealizmden ve varoluşun büyük planını arama arzusundan uzaklaşırlar. Değişken özellikleri de onların kararsızlığını ya da bir türlü derinleşemeden sürekli farklı deneyimlere yönelmelerini destekler. Yay'ın en temel paradoksu öğrenme merakını oluşturan değişken özelliği ile deneyimlerinin sonuçlarını idrak etmeden, kendi inançlarını oluşturmadan daldan dala gezmesidir.


Deneyim merakı Yayları aşırı risk üstlenmeye götürebilir. Sonuç olarak da dağılırlar. Zarar görmeye başlar. Davranışları tutarsızlaşır, idealizminden ve farklı kültürlerle tanışma isteğinin altında yatan gerçeği arama amacından uzaklaşırlar. Amaçsızca gezer tozarlar. Bilgiyi bilgeliğe dönüştüremezler. Abartmaya yatkınlıkları onları fanatikleştirebilir ve dogmatik düşüncelere, fanatik dini inançlara saplanıp kalabilirler. Bu durumda, ahlak, adalet ve erdem gibi değerleri kendi içlerinde taşıma ve dışarı yansıtabilme kapasitelerinden gelen ışıkları söner. Böylece iyimserlikleri karamsarlığa, idealizmleri amaçsızlığa, bilgelikleri ukalalığa, düzen arayışları dağınıklığa, ileri görüşlülükleri de fanatikliğe dönüşür. Geriye her şeyi bildiğini sanan, gerçeklikten uzak, rasyonel düşünme becerisini yitirmiş despot bir ukala kişi kalabilir.


KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME YOLU: Yay’ın en önemli handikapı araçlarla amaçları birbirine karıştırmaktır. Öğrenme kapasitesi ve deneyim merakı içinde kaybolmaktan kaçınması gerekir. Eylemleri yaşama anlam katabilecek inanç ve felsefeye ulaşmayı amaçlamıyorsa eğer, Yay sürekli risk üstlenen, sürekli gezen ve ne istediğini bilmeyen dağınık ve tutarsız bir kişiye dönüşür. Her şeyden önce rasyonel düşünme yeteneğini kaybetmemeli, kendine ve yaşama karşı nesnel bir bakış açısı geliştirmelidir. İdealizmini yitirmeden gerçeği aramalı, öğrenmekten, öğrendiklerini yaşamın anlamıyla bütünleştirmekten ve varoluşun sırrını aramaktan asla vazgeçmemelidir. Yaşama dogmatik değil felsefi açıdan bakmayı öğrenmeli, aşırı risk üstlenmekten ve dağınıklıktan kurtulmak için dozunda bir nesnelliği inanç ve deneyim arayışında bir araç olarak kullanmalıdır. Adaleti, erdemi ve bilgeliği kişisel stilinin bir parçası hâline getirip fanatikliğe ve dogmatikliğe kapılmadan kendi inancını oluşturmalıdır. Bilgisini ve deneyimlerinin sonuçlarını bir kibir ve gösteriş unsuru olarak kullanmadan alçak gönüllülükle insanlara rehberlik etmeli, onlara iyimserlik, inanç ve neşe saçmayı başarmalıdır.

 

Ay Yay'da

Ay'ı Yay'da olan kişiler gerçek bir içsel gezgindirler. Ağır ve derin düşünürler. Ahlak, erdem, adalet, tarafsızlık, idealizm, anlam ve iyimserlik alt doğalarının yapı taşlarını oluşturur. Heyecanlı, coşkulu, hevesli, dağınık, meraklı, enerjik ve mağrur bir alt doğaları vardır. Duygusal riskler üstlenmeye yatkındırlar. İçlerinde dışarıya göstermekte zorlandıkları aşkın duygular söz konusu olabilir ancak bu duygular çabucak sönebilir. Hevesle harekete geçebilme yetenekleri yüksektir ancak zaman zaman enerjilerini odaklamakta zorluk çeker ve dağılırlar. Hevesleri geçtiğinde sabırsızlaşırlar ve çabuk bıkarlar.


Kendilerine güvenirler. Hem kendilerine ve hem de yaşadıklarına karşı iyimser bir bakış açıları vardır. Risk üstlenmekten korkmazlar. Bu nedenle kararlarını nasıl aldıkları ve haritanın diğer unsurları yaşamda zarar görüp görmeyecekleri konusunda çok önemlidir. Aksi takdirde yaşamda sürüklenme ve taşkın duyguların peşinde gitme tehlikesi ile yüz yüzedirler. Çünkü Ay’ı Yay'da olan kişiler içten gelen coşkun duygulara sahiptir. Duygularına sağlıklı bir tatmin yolu bulmak yerine, onları idealize ederek kibirle kapatmaya da son derece yatkındırlar. Ay Yay insanının baş belası kibirdir. Üstelik kendine özgü yollarla oluşturduğu ahlaki bir çerçevesi vardır ve bu çerçeve onun tüm duygularını maskeleyebilir.


Ay Yaylar öğrenmeye yönelik içsel bir merakla donatılmışlardır. Öğrenmek ve öğretmekten onlar için son derece heyacan verici işlerdir. Kendilerine özgü düşünürler ve düşüncelerinin temelini deneyim ve ahlaki temellere dayandırmaya yatkındırlar. Yay burcu anlam arayışını felsefi bir inançla sonlandırabileceği gibi cehalete saplanıp fanatikleşme eğilimine de sahiptir. Ay Yay'a düştüğünde ya içten gelen iyimser bir inanç arayışı söz konusudur fanatik dincilik de. Çünkü söz konusu kişiler inançlarına duygusal pencereden bakmaya eğilimlidirler.

Duygusal olarak kendilerini tam ve bütün hissetmeleri için her duruma derin bir anlam yükleme çabaları vardır.


Gözleri hep yukarı ve ileri bakar. Sorumluluk almakta zorlanırlar. Sorumluluklar ve gündelik yaşamın getirdiği zorunluluklara bağlanmakta zorluk çekerler. Bu nedenle çoğu zaman önlerini göremezler. Her şeyi idealize etmeye, günlük hayatın sıradanlığında bile bir anlam ve neden aramaya yöneldiklerinden yaşamın anda olmayı içeren basit ve sade yapısını kolaylıkla kaçırabilirler. Her şeye felsefi ve dinî cepheden bakma çabaları ya da zaman zaman dogmatik ahlaki görüşlere takılıp kalmaları onların günlük ihtiyaçlarını ve hatta kendi tensel ve duygusal isteklerini bu görüşlere kurban etmeleriyle sonuçlanabilir.


Her durumda inandıklarına duygusal olarak da bağlanırlar. Çok idealist insanlardır ve güçlü bir anlam içermeyen işlerde çalışmaktan hoşlanmazlar. Ancak duygusal zeminde de idealizmlerini ve ahlaki değerlerini yitirmezler ve hatta çoğu zaman aşkın ve kutsal duygularla beslenirler. Böyle olunca da kararlarını ve meraklarını bu aşkın duyguları kolaylıkla etkileyebilir. Çocukken yaşadıklarının ve aldıkları terbiyenin izlerini ruhlarından silmekte zorlanabilirler. Özellikle erken yaşlarda kendilerini farklı ve özel hissederler. Tanrı ya da evrenle özel bir bağları olduğu hissi ile yaşarlar. Fanatik inançlara kaymadıkları sürece duygusal olarak saf, temiz, iyimser ve asil insanlardır. Hem kendilerine hem de de başkalarına inanmakta zorluk çekmezler.


Kibirleri eleştiriye karşı dayanıksızlığa, son derece hassas tepki vermelerine ve lütufkâr tavırlara neden olabilir. Ya da tam tersine hoşgörüde ve affedicilikte aşırıya kaçabilirler. Erken yaşantılarında iyi bir çocuk olmak için çaba sarfederler ve ailelerini düş kırıklığına uğratmaktan hoşlanmasalar bile yine de inanmadıkları şeyleri sırf aileleri istiyor diye yapamazlar. Bunun için Ay’ı Yay'da olan çocuklar geniş bir vizyonla yetiştirilmeli, bir yandan günlük yaşantı ve sorumlulukları üstlenmeleri için kendilerine sınır koyulurken diğer yandan hedefleri, idealeri ve hayalleri doğru anlaşılıp desteklenmelidir. İnanç ve ahlakla ilgili ilk deneyimler aileden alınır ve Ay’ı Yay'da olan çocuklar yetiştirilirken dogmatik inançlardan, ahlaki baskılardan uzak tutulmalıdır. Aksi tadtirde katı bir ahlaki görüşe ve adalet anlayışına saplanıp kalabilirler. Bu şekilde büyütülen Ay Yay çocukları küçükten edindikleri dogmaları aşmakta zorlanıp kendi inanç sistemlerini geliştiremezler.


Öğrenmeleri gereken en önemli değer yüksek idealler peşinde koşmanın gündelik yaşantının ihtiyacını ortadan kaldırmayacağını, basit ve sade işlerin de yaşam için önemli anlamlar içerebileceğini kavramak, yüksek ideallerle rasyonel gerçekleri harmanlayabilmektir. İnanç ve felsefeye yüzeysel bir bakış açısından bakarak yaşamı, ahlaki değerlerle katagorize etmek yerine, kendimiz kadar çevremizdekilerin de varoluşunun bir parçası olan duyguları hoşgörüyle karşılayıp, hayatın gerçek anlamının çelişkileri ve çatışmaları içeren insanın ruhundan geldiğini anlamalıdırlar.

 

Yükselen Yay

Yaşam yolunda ilerlerken, hayata karşı idealist, olumlu ve felsefi bir kişisel stil geliştirir. Anlam ve deneyim peşinde koşar. Değişik yaşam biçimlerini ve kültürleri tanımayı, gezmeyi, yaşamı

gözlemlemeyi, deneyimlemeyi ve deneyimlerden bir anlam ve inanç çıkarmayı amaçlar. Sabit ve değişmeyen bir ortamda kalmak onun için çok zordur. Bu nedenle değiştirmekten ve değişmekten, risk üstlenmekten ve yaşamdan korkmaz.


Evrenin kendini desteklediğine dair içsel bir inancı vardır. Altta yatan karakteri ne olursa olsun, idealize ettiği ve olmak istediği kişi, yaşamı anlamlandırmak için deneyimin içinde öğrenen, öğrendiklerini felsefeyle veya bir inançla ilişkilendirip çevresine yayan, insanlara iyimser mesajlar veren, yol gösterici bir rehber olmaktır.


Samimi ve içten gelen saf bir dürüstlüğü ile inanç aşılayabilen, içsel olarak yaşama güvenen, çevresine iyimserlik saçan ve adalet duygusu gelişmiş ve güvenilir insan olmak zorundadır. Bu karakter özellikleri geliştiremeyen yükselen Yay rahatlıkla gölgesine düşer. En büyük riski kolay edindiği felsefi bilgi ve deneyim kapasitesinin gördüğü rağbeti kibre dönüştürmektir. Oysa kibir ona hiç yakışmaz, çünkü kendini koruyucu ve yol gösterici bir rehber olmaktan öte kurtarıcı görmeye başlamasına sebep olur. Hâlâ etrafında insanlar vardır ama bu insanların profili değişmiştir. Daha korkak daha bağımlı insanları yönetmeye ve egosunu şişirmeye başlar. Bu durum onu gizli zalimliğe ve pasif saldırganlığa kadar götürebilir.


Yetersiz bilgi ile (Yay için zihin kapasitesi ve zihinsel elastikiyet çok önemlidir, Merkür'ün zor yerleşimi bilgiyi harmanlamasını zorlaştırabilir) rehberliğe soyunması onu fanatikleştirebilir. Dürüstlüğü abartıp patavatsızlaşır ve dürüstlük adına insanların canını yakar. Sonuç olarak, yükselen Yay'ın hem bilgi ve deneyimden uzak kalmaması hem de edindiklerini kibre dönüştürmemesi, insanlara yol çizmek yerine kendi iyimserliği, vizyonu, öğrenme aşkı, evrene duyduğu güven ve dürüstlüğü ile bir rol model ve insanlara ilham veren bir öğretmen olması

gerekir. Bu açıdan Jüpiter'in yeri ve aldığı açılar önemlidir. Bu gezegen kişinin istediği stile ulaşmasında ona destek de olabilir, bu yolda ilerlerken zorluklarla karşılaşmasına da sebep olabilir.


Yükselen Yay bir ateş burcudur ve ateş burçları lider değil öncü, yani yol açan, ardından gidilen örnek kişilerdir. Yükselen ateş burçları insanları yönetmekten çok iyi birer örnek olmalı ve insanların ardından gelmesi için yol ve strateji belirlemek yerine ideallerine odaklanmalı ve alçak gönüllü olmayı öğrenmelidirler. İdealizminden uzaklaşan her ateş burcu ya kibir ya

da aktif veya pasif saldırganlığa yönelir.


Yükseleni Yay olanların alçalan burçları İkizler'dir. Dolayısıyla İkizler özelliğini, yani inanç veya deneyim peşinde dağılmamak için rasyonel akıllarını devreye sokmayı öğrenmeli, doğmalara saplanmaktan kaçınmalıdırlar.

0 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page